18 Temmuz 2014 Cuma

kafa karışık

gece ile gündüz arası bir zamanda oturuyorum. sessiz değil, alt komşumun sesi var:) çirkin adlandırdığım karga ve martı sesleri yok ilginçtir ki. henüz yok.
kendimce zor anlar geçiriyorum ( sadece kendimce) , oysa dünya da öyle değil mi? israil bombalıyor, rusya uçak düşürüyor, hep ölüyor o insanlar. biz okuyoruz sadece.
o çocuklardan bir tanesinin davası erteleniyor. (şu an ezan okunuyor, sevdiğim amcadan geliyor bana ezan, dingin, sakin, güzel, dinim yok ama ezan güzel okunmalı inanışım var).
fırıncı keşke ekmek yapsaymış sadece, tekmeleseymiş o genci,  o daha çocuktu, bir bilseymiş. müslüman yahudi olmasaymış.
o gençler...hani harbiden bok yoluna giden....gözlerimin yaşı, her zaman, hep.
çok yargılı, çok yorucu bir dünya.
biz yaşıyoruz ama arada zamanlarda.
bir din var, yüceleştirme manyağı yurdum insanının taptığı. ve yanlış bildiği, özde olanı unuttuğu.peh...para tek allah.
dünya o kadar yalan ki. hani hak vermiyor değilim öteki dünya derdinde olanları. sadece.....neyse..
insan çiğ süt emmiş, her şey olur.
umut insanın teknesi sonuçta
sormadan duramıyorum; güzel kardeşim, niye herkes aynı olsun istiyorsun? niye bir tek senin bildiğin doğru sanıyorsun? çok iddalısın.
gece ile gündüz arası bir zamanda oturuyorum.
uyumam lazım biliyorum.
ahmet kaya yakamoz dinliyorum cem adrian'dan
umut?...severim yine de, her şekil.
umut?....var değil mi?
bildiğin saçma salak bir yazı oldu bu.
o da iyidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder